Konu
İstanbul’daki kabadayılardan olan Ases Ahmed’in gecenin bir vakti korkunç bir gulyabani tarafından öldürülmesiyle başlayan bir olay örgüsü ve nam salmak gibi bir hayali olan kahramanımız Yedikuleli Mansur’un bu yolda Kara Şaban adlı diğer zorbazla birlikte İstanbul’u ecinnilerden, gulyabanilerden, oburlardan(vampirlerden), kurt âdemlerden kurtarmak için yaptıkları mücadeleler anlatılır.
Kitap ile nasıl tanıştım?
Meslektaşım, öğretmen olarak gördüğüm Ceren Sungur'un Twitch'de ki canlı yayınında konuk Mehmet Berk Yaltırık idi. Burda kendisi, araştırmaları ve kitapları hakkında bilgiler edindim. Çünkü tarzı bana benziyordu. Fantastik, korku ve tarih konulu bir roman. Bu temaları işleyen tek kişi sanırım ve ilgimi gerçekten de çekti. Tabii ki yazarın Tarih bölümü mezunu olmasıda benim için kitabı almam için bir etken oldu. Çünkü bu kitap kurgusal bir roman olmasına rağmen tarihi bilgileri içeren bir kitap.
Kitap bölümlerinden bahsetmek gerekirse; zorbazların(kabadayıların) ve ecinnilerin(gulyabani, vampir, kurt adam) mükemmel bir şekilde okuyucuya sunulduğunu düşünüyorum. Özellikle bu alanda yazarın ilklerden olması ve daha önce düşünülmeyen ya da az düşünülen Türk korku temasının kocaman bir Osmanlı kültürüne entegre edilmesi bu kitaptaki bölümlerin temelini oluşturmuş.
Kitabın aslında her kitleye hitap ettiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Yazarın tarihçi olması ve bu yüzden de kültürümüzü yansıtan bilgiler sunması her okuyucunun bilgi edinmesini sağlayacak ve bilgi edinmesi gerekliliğini kanıtlayacak cinsten. Eğer tarih seviyorsanız, korku temasını sevmiyor olsanız dahi Anadolu’da var olduğuna inanılan ve kültürümüz haline gelmiş yaratıkların hikayesi bizden olduğu için okumanızı gerçekten tavsiye ederim.
Rivayet
1540’larda İstanbul’da sürü halinde gezen kurt adamlar varmış. Kanuni Sultan Süleyman, has askerlerini de yanına alarak kurt adamları surlara dizmiş. Halkın da toplandığı esnada bu canavarlardan yüz elli kadarı surlardan atlayıp gözden kaybolmuş…
0 Yorumlar